0
"Erenler bu yol da Ermiş"
	  Yazar: lâ
	  on
	
23:47
	  in
	  
Kitaplar'ım
Kitap  daha öncede iki kez iki farklı  çevirmen tarafından çeviri yapılmış  ancak İlyas Aslan’ın çevirisi çok  farklı. Derin fırtınalarda fırtınaya  değil kıyıya ulaşmak için küreğe  sarılanlardansanız mutlaka okuyun. Her  sayfada biraz daha şaşırtan ve  müptela edecek kadar derin anlamlar  taşıyan bir kitap. Üstelik nasıl  bir kitaptır ki insanın hayatına dahi  yön verir… Kitap üzerine yaptığım  ilk yorumdu bu cümleler. Okuduğunuz her safya o an etkisi altına alıyor  sizi sonrası yok belki, çünkü unutuluyor. Tüm satırlar altı çizilecek  kadar ince cümlelerle, derin anlamlarla bezenmiş.   Bu kitap da o  unutulmak için okunan muhteşem kitaplardan yani. Ama kazandıklarımız  ömürlük 4 büyük dinin özü anlatılıyor derin bir felsefeyle. Yani iş bu  “öz”de bitiyor. Sözü uzatmadan kitap arkası yazıya geçmek istiyorum.
Yaşamının büyük bölümünü Amerika’da  geçirmiş Lübnan asıllı felsefe  yazarı, romancı, şair ve ressam Halil  Cibran’ın başyapıtı. Dünyanın dört  bir yanındaki binlerce okuyucu için  küçük bir İncil haline gelecek kadar çok okunan ve Amerika’da İncil’den  sonra en çok satan kitap  olan bu yapıt Amerikan başkanlarının ve  generallerin dahi baş ucu  kitabı olmuştur. Kimilerine göre şiir,  kimilerine göre ise “bilgelik  kitabı”dır. Okuyucu bu kitapta hem gücü hem de saflığı bulmuş ve Cibran’ın   dizelerine uymuştur: “Aşk size işmar ettiğinde izleyin onu…/Ve sizinle   konuştuğunda da inanın ona”
İlyas Arslan, Ermiş’i Türkçe’deki kutsal kitap çevirilerine aşina olanların yabancılık çekmeyeceği bir tarzda Türkçeleştirdi. Cibran’ın kaynak dildeki metinde üslup ve kelime düzeyinde yaptığına Türkçede de vefa gösterdi. Sonuçta Ermiş’i dört yılda tamamlayan bir kelime nakkaşı olan Cibran’ın gayreti boşa gitmedi.
“Size bir de denildi ki hayat karanlıktır diye ve sizler bezginliğinizde tekrar edegeldiniz, bir bezgin tarafından ne söylenmişse. Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır, insiyak olduğu zaman başka. Ve her insiyak kördür, bilgi olduğu zaman başka. Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka. Ve her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka. Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah’a.”
İlyas Arslan, Ermiş’i Türkçe’deki kutsal kitap çevirilerine aşina olanların yabancılık çekmeyeceği bir tarzda Türkçeleştirdi. Cibran’ın kaynak dildeki metinde üslup ve kelime düzeyinde yaptığına Türkçede de vefa gösterdi. Sonuçta Ermiş’i dört yılda tamamlayan bir kelime nakkaşı olan Cibran’ın gayreti boşa gitmedi.
“Size bir de denildi ki hayat karanlıktır diye ve sizler bezginliğinizde tekrar edegeldiniz, bir bezgin tarafından ne söylenmişse. Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır, insiyak olduğu zaman başka. Ve her insiyak kördür, bilgi olduğu zaman başka. Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka. Ve her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka. Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah’a.”



