8

Dedim... Dedi...

Yazar: on 01:27 in ,


Dedim visâline ermek, dedi hayâl-i muhâl
Dedim cemâlini görmek, dedi mübârek fal

Dedim yüzümü yüzüne, dedi ki sürme yürü
Dedim tozunu gözüme, dedi ki sürmedir al

Dedim yeterdi kemâlin, dedi âyâ naksî
Dedim ererdi cemâlin dedi güneşe zeval

Dedim ki Şeyhî'yi aşkın dedi ki öldüriser
Dedim harîmî gözüne dedi ki kanı helâl

Açıklama:

Dedim kavuşmaya ermek, dedi imkansız bir hayal
Dedim o güzel yüzünü görmek, dedi mübarek bir fal

Dedim yüzümü yüzüne sürsem, dedi ki sürme yürü
Dedim tozunu gözüme (sürme diye) sürsem, dedi ki sürmedir al

Dedim yeterdi olgunluğun, dedi ki acaba eksik mi
Dedim ererdi güzelliğin, dedi güneşe aydınlık 
(Bu mısrada sevgilinin güzelliğinin güneşe aydınlık verdiğinden bahsediyor şair. Zevalin suç kabahat anlamı olduğu gibi gün ortası anlamı da var ve bu anlama göre gün ortası aydınlığının sevgilinin güzelliği sayesinde geldiği söyleniyor.)

Dedim ki Şeyhî'yi aşkın, dedi ki öldürecek
Dedim haram olan gözlerine dedi ki kanı helal

Bu tür şiirler Edebiyat'ımız da 14-15. yy dan beri karşılaştığımız bir türdür. Ki benim gördüğüm en güzel örneklerden biri de Şeyhî'nin bu gazeli. Bu tür şiirlerde şair sevgiliyle karşılıklı konuşuyor gibidir. Âşık sorar sevgili cevap verir. Şiir zaten açık bir dille yazılmış kelimeler konunca yerine anlam hemen kendini ele veriyor :) Ben de elimden geldiğince açıklamaya çalıştım. Bu türü ayrı bir seviyorum. Galiba karşılıklı konuşma şeklinde olduğu için. Zaman zaman bir dostla beraber okurduk da okuldayken :) Özlenecek galiba o günler... Okul bitse de içimdeki bu Eski Edebiyat aşkı hiç bitmeyecek :) Yakında bir dedim... dedi... şiiri daha paylaşacağım inşaAllah. Bakalım beğenecek misiniz? :))

|

8 Comments


Ben cok begendim, iyiki yayinlamissiniz. Hem bilgi edinmis oldum sayenizde, tesekkürler.


Bu tarzı daha önce duymuştum ama bu örnek gerçekten çok hoşmuş. Anınızda da bahsettiğiniz gibi bunu bir dostla dillendirmek çok güzel olurdu. Paylaşımınız için teşekkür ederim.


@Hatice Mungan
Ben teşekkür ederim efendim biliğimizi paylaşmazsak ne anlamımız var ki değil mi :)

@Faruk Özcan
Şeyhî bu tarzın gerçekten önde gelen isimlerinden özellikle de bu gazelinin yeri çok ayrıdır :) Dedim deyip sonra bir de dedi diyecek birini bulmakta muhteşem gerçekten. Ben teşekkür ederim.


eskı dıl ne kadarda zarıfmıss..hıc kırıcı kelıme yok..vakarlı...ağır.....

ellerıne saglık canım...bılgı ve duygu yuklu olmus:)))))


Yine aynı şeyi düşündüm: Dilimizde Osmanlıca ve Arapça kelimeler olmasaydı zihnimizdekileri bu kadar etkin ifade edemezdik. Bir cümle ile anlatılamayacak düşünceyi iletmek için, doğru seçilmiş bir kelime yetiyor bazen.


dedim ağız tadı bal ile olmaz
Bana sencileğin sultan gerektir
dedi hal iledir kal ile olmaz
seven sevdiğine kurban gerektir

şiiri okurken benimde aklıma bu geldi :)


Çok teşekkürler paylaşım için..
Bende miminiz var kabul eder misiniz?


@marifet ellerimizde
teşekkür ederim ablacım gerçekten Eski Edebiyatta her şey çok ince düşünülerek yerine konulmuş artık öyle değil malesef

@Must.
Geçtiğimiz günlerde Hayati İnanç hocam da buna benzer bir şeyler söylemişti. Diyor ki 1930-40 lı yıllarda henüz Osmanlıca etkisi devam ederken Türklerin İngilizce'yi öğrenme hızı şuankinin iki katı hızlı imiş. Neden çünkü ingilizce kelimeyi karşılayacak bir tek kelime var ve yetiyor. Bu çok önemli bir durum ve her geçen gün eski kelimelerimizi unutmaktayız durum vahim.

@muhabbet sofrası
çok beğendim bu dizeleride bir yerlere not ediyorum mutlaka kullanacağım :)))

@Zeliha
efendim teşekkür ederim mim için en kısa zamanda cevaplayacağım :)

Copyright © 2009 lâ-illâ All rights reserved. Theme by Laptop Geek. | Bloggerized by FalconHive.